Merhaba arkadaşlar, göğsüm ağrırken itirafımı yazıyorum. Benim adım Tanya. Reklamcılıkta harika bir kariyere sahip 30 yaşında bir eşcinselim, yani temelde eşcinselim. İyi bir gelirim var, İstanbul’da ünlülerin yaşadığı bir sokakta kendi dairemde yaşıyorum. Size eşek kral Vahap’la ilk karşılaşmamı ve ona verdiğim ilk sigarayı anlatmak istiyorum.
Her şey geçenlerde okuduğum bir eşcinsel hikayesinden sonra başladı. Bağımlısı olduğum tek site bu. v. Öncelikle şu anki arkadaşımıza erkek arkadaşının onu aldattığını ama yakında intikamını alacağını söylemek istiyorum. Modern zamanların gidişatından çok etkilendim. Eşcinsel olmama rağmen, günde en az bir kez kıçımı iten bir partnerim var. Ama paralı asker olduğum konusunda benimle dalga geçti ve ona iyi baktı. Bir üniversite öğrencisi evimde lüks içinde yaşıyor ve çok para kazanıyor. Ve elbette benim gibi inanılmaz derecede temiz bir kıç her gece flört eder ve rahatlar.
Sadece sigara içmeyi sevmiyorum. Meni yutmamak şartıyla haftada bir sigara içiyorum. Dürüst olmak gerekirse, etrafımdaki zengin pislikler hiçbir zaman bana hükmedemedi, kimse kıçımla flört etmedi. Ya da: “Ya şu aleti! Belli ki! Eşcinsel yut! Ona 2 tokat ve osurmasıyla karşılık vermedim. Bu yüzden eşcinselliğimi canlandırabilecek bir erkek bulamadım. “Çağdaş’ın yaptığını neden ben yapmıyorum? Ben 30 yaşında, kıçına iyi bakılmış bir adamım ve 2 kelime söylediğinde benim olduğunu söyleyen, patlamak üzereyken aletini kaldıran bir adamım. ‘Doğru zamanda doğru yerdeyse eşek bulamayıp hayatı yaşayamayan benim gibi çok aç eşek var’ diye düşündüm. Bu fikrimi sırdaşım Fatih ile paylaştım. Bana “Sinemanın bir adı bile yok, Vahap adıyla ne kadar ileri gidebilirsiniz? Ayrıca hastalanma riskiniz var, ayrıca sinema 31’deki serseriler bizi hedef alanlar gibi hayvan değiller. Çağdaş’a bir sigara içirmek ister misin? sormadılar bile, yavrularına bardaktan bardağa içirdiler. Bilmiyorum, sanırım…” dedi.
İstiklal’de kaç tane 31 sinema var öğreneyim dedim. Ben de Cihangir’den koşarak İstiklal’e gittim ve “Yerde işaret parmağı kırık bir yarak varsa Vahap Bey’i buldum demektir” dedim. Birkaç saat önce ibne şovları olan 31 sinema buldum. Onlara nasıl ulaşacaklarını söyledim. Bana yeri gösteren kişi, “Anlıyorum Tanja, çok genç ve güzelsin, Çağdaş gibi ama şimdi Vahap yok, tabi ki paran var, bana 100 dolar verirsen sana söylerim” dedi. . Vahap nerede’ dedi. ‘İşte 200 dolar’ dedim ve öğle vakti Vahap’ın beslediği Kelle Paçacı’ya uçtum. Lokantaya girdiğimde garsona “Vahap Bey’le tanışmak istiyorum…” dedim. Garson tam yerini alacakken biri içini çekerek “İki tane daha ver!” diye neredeyse bağırdı. Garson güldü ve “İşte o adam!” dedi. gösterdi Önümde ayı, kucağı, kürkü, yarı yumuşak, üzgün yüzü ve çok kirli gözleri oturuyordu. Meşhur eşeklerin ve müstakbel eşeklerin yeri burası. Sonra Vahap’ın yanına giderek “Merhaba nasılsın?” Kibarca yanına oturdum. Bana baktı ve cevap vermedi. “Üzgünüm Çağdaş’ın arkadaşıyım, Contemporary’de seninle geçen hafta sinemada ilişkim oldu…” dediğimde sözümü yarıda kestim ve “Ulan Götoş her gün 4-5 asnos sikişiyor” dedim. . Kim bu çağdaş gey? Eğleniyorum? Ne zaman flört ettim? Tüm bildiğim için mi? Senin sorunun ne? Söyle Assi!” dedi. Görüşme sırasında bağırdığı için herkes söylediklerini duydu ve bana gülmeye başladı. “Ama Vahap Bey…” dedi yine bana, “Ne, sosyete yozlaşmış mı? Açıkça yersiz, kıçını becerebileceğin bir yer gibi görünmediğinden emin ol Gotoshi!” dedi.
Görünüşe göre, ‘Kıçımı düzecek misin?’ burada kibar yardımcı olmadı hemen ayağa kalktım ve tarzımı değiştirdim “Bana bak Vahap Pislik! Koca sikini göstereceğime kıçımı heba etmek istiyorum bakalım sikin benim kıçıma yetecek kadar büyük mü!” . Vahap bana dedi ki: Senin kıçın bana yetmez Asso! dedi. Hemen cevap verdim ve “Yeterince param olmayabilir ama yeterince param var! Benimle flört ettiğin her gün, 1000 dolar, nakit para alıyorsun!” Söyledim. Oradaki bazı eşekler, “Evet, o parayla günde 5 primin var, bize gel, biz bekarız, eşeklerle gideriz!” ortalığı karıştırırlar. Ama Vahap, “O benim!” diye haykırdı. hepsini yakaladı. Çok heyecanlıyım, şu an bir evcil hayvan arıyorum.Buldum. Beni masasına oturttu ve “Yemek yedin mi?” diye sordu. O sordu. Sarımsak ve sirke kokusu aldı, “Hayır.” Söyledim. “Ben meyve suyumu içerken masanın altında eğil, sikimi ağzına al, saksafon iyi!” dedi.
“Ne? Nasıl? Çorba dükkanındaki onca insandan mı? Ayrıca ben sigarayı pek sevmem…” Bana, “Merak etme, kimse garipsemez, bu çorbanın kıçı çok, sigarayla oynamıyorsan da yapma” dedi. . üzülmeyin! dedi. Ya kıçın kralı olduğu söylenen Wahhab’tan bıkacağım ya da züppe ve sıska içerikli bir sikin üzerinde her zaman tatminsizlik ve orgazmla flört edeceğim. . Tabii ki vahap hamile kaldı, eğildim ve koca penisini elime aldım. Buna inanamıyorum! Horozunun başı nara, gövdesi kıllı bir ağaç dalı, poposu ise kıllı bir ormana benzer. Penisindeki damarlar patlıyor gibiydi ve ateş gibiydi. Vahap suyunu içerken aletimi ağzıma soktu. Kıçı kokuyor ama hiçbir şey beni onun aletini öpmekten, batırmaktan, yalamaktan ve ısırmaktan alıkoyamaz. Birkaç dakika ağzımı ovuşturdu. Tam ‘çorbada sigara içmek ne kadar heyecan verici’ diye düşünürken Vahap kendi menisi olan çorbamı ağzıma fışkırttı. “Yutmak ister misin?” diye sormadan, ben daha ağzımı açamadan aletiyle her şeyi yutturdu. Penisinin koca başıyla dudaklarıma akan birkaç damlayı damlattı…
Başka masalardan bizi izleyen travesti ve diğer geyler kıskançlık içindeydiler: “Şanslısınız!” beni asmaktan vazgeçemediler. Eşeklerin kralı Vahap ile işte böyle tanıştım yegenlerim!